8 Ekim 2007 Pazartesi

Yalnızlık

Özlemeler hasret çekmeler eskiyi özleyip elde olmadan yenilenmişliklere kavuşmalar ulaşılan yeni hayal kırıklıkları birileri üzülmesin diye girilen yeni yollar kendinden vazgeçmeler, kendin olmaya karar vermeler bu defa kendi isteklerime gidiyorum diye çıkılan yeni yollar çıkılan yeni yollarda kesişen yeni hayatlar, yeni hayatların getirdiği yeni fedakarlıklar kendi kimliğinden ödün vermeler, gene kendin olamamanın farkına vararak bulunduğun yerden uzaklaşmalar kendinden mi bir başkasından mı kaçmanın dengesizliğiyle ulaşılan bilinmezlikler. Yol gene aynı yol hayat gene benim hayatım ama sıfıra sıfır elde var yalnızlık. Yalnızlığın tercihim değil kaderim olduğunu anladım bu gece, ne düşündüğümü ne istediğimi bilmediğim anlardan biri değil geldiğim nokta hatta belki de kendimin en farkında olduğum anlardan biri içinde bulunduğum. Yalnızlığın ne olduğunu kavradığım nokta bir başka deyişle yalnızlığı göze almak kendim olmayı göze almakla ilişkili birazda. İnsanın kendisinin farkına varması zor olan, yaşamın akıp gittiğinin değil kendisinin o yaşamın içinde olduğunun fakına varması ve nereye gittiğini sorgulaması içinde bulunduğu zamanın. Zaten bir şeyleri sorgulamaya başlaması insanı farklılaştıran. Toplumu oluşturan çoğunluğun oldurulduğu gibi olmayan, kendisinden kaçmayan, sıradanlıkları sıkıcı bulanlar yalnızlığa sürüklenenler. Sanılmasın ki yalnızlık dediğim bütün insanlardan uzaklaşmak kimseyle konuşmamak, hayatın içinde ama diğerleri gibi olamamak, olmamayı tercih etmek benim anlatmak istediğim sıradan olmamak aslında, başkalarının belirlediği kalıplara sığamamak Hayatın içinde olan her şeyi kavramak yaşamış olmak için yaşamamak yada. Peki neden yalnızlığı ihtiyaç hissederken bazıları, bazıları içinse en dayanılmaz duygu oluverir yalnızlık? Hayata karşı bulunması gereken mesafe belki de yalnızlık dediğimiz şey çünkü bazen durup ta belli bir uzaklıktan bakamazsak olaylara işte o an dayatmaların seline kapılıp gitmişiz demektir, kendimizden uzaklaşmış tek bir kalıptan çıkmışçasına bilmemeyi ve düşünmemeyi marifet sayan mutsuz tüketim selinin arasına kapılmışız demektir. Zor olan kendini yani yalnızlığı seçmektir kendine dahi itiraf edemeyecek hiçliklere sahip olanlarsa sürüklenip dururlar kalabalıkların deryasında. Küçükte olsa bir başlangıç yapmaktı sanırım asıl olan kendimi paylaşmak adına
Der Mensch

1 yorum:

yanlızbiropera dedi ki...

yaşamın sıradanlığının içindeki tüm olumsuzlukları gören insan için yanlızlık kutsaldır, ondandır ihtiyaç duyması, denildiği zor olan ama bir o kadar da keyif barındıran bir durumdur, sürüler içinde